17 Ağustos 2008 Pazar

Elimizde güvenebileceğimiz sadece “kelimeler “ var….birbirimize söylediğimiz. Karşımızdakine sevgimizi, hasretimizi, kinimizi, öfkemizi, nefretimizi, kırgınlığımızı…..her ne hissediyorsak anlatabildiğimiz, kelimeler….

Kelimelerin gücünü ve büyüsünü bilenlerden olmayı tercih ettim hep..gerektiğinde dünyayı karşıma alıp bana ne denirse densin, bir tek ona inanmayı….bu yaşımda tekrar anlıyorum ki, birine güvenirken…içine dönüp baktığında sadece onun dilinden dökülen kelimeler var kriter olarak….konumlar, yaşanan hayat bilgileri, alınan dersler, komşu kırık kalplerin örnekleri….hiçbiri ama hiçbiri, bize söylenen dilin sahibinden daha gerçek değil….

Hangi sert yumruk bizi kıran bir sözden daha acı vermiştir…? Tokat gibi patlayan bir soru duymadınız mı yoksa siz…?..annenizden duyduğunuz tatlı bi günaydın sesiyle güne daha güçlü başlamadınız mı…küçük bir çocuğun topunu sırf ağaçtan kurtardınız diye duyduğunuz teşekkür lafından sonra Süpermen gibi hissetmediniz mi... kilometrelerce uzaktan gelen bir mektup ya da telefonla onun omzunda hissetmediniz mi başınızı….ya sizi tekrar umutlandıran kelimeler..., onların gücü...?....

Karşınızdakine bir şey söyledikten sonra, söylediğiniz kelimenin altında ezildiğimiz de olmuştur..kelime de büyük gelir bazen duygulara…amacımız O’nu kandırmak değildir oysa…sadece büyük kelime seçmişizdir…söylediklerimizden sorumluyuz..dikkatli kelime seçmeyi öğreniriz, vicdan kelimelerle yankılanır çünkü yüreklerde…..

Dua ederken bile kelimelerle O’na…O yüce varlığa sesleniriz….bizi anlamasını isteriz, sanki bilmiyormuş gibi içimizi…acizliğimizi görsün isteriz ..büyük dengesine arzularımızı da yerleştirmesini dileriz…yemin bile sözcüklerle…

Balkonumdan bakarken az önce dolunaya….bunlar geçti içimden…yoksa mehtapta duyulan sözlere kandığım yıllara bir garazım kalmadı….biliyorum ki, sözlerin de bir süresi var……her kelime sonsuza kadar yaşamaz…gün gelir bakarsınız, artık anlamı değişir o kelimenin, keşke değişmese…ama duygularla orantılı kelime yaşları vardır….her ağızda aynı ömrü yaşamaz bazı kelimeler.., kızamazsınız ki.....

.…elimizde sadece kelimeler var….birbirimize söylediğimiz..hangi söz, sonuncudur bilinmez ama…., eğer dönüp arkanı huzurla gidebiliyorsan…..bak bi içine, bir yerlerde mutlaka güvenli kelimelerin vardır….

1 yorum:

kelebeklerözgürdür dedi ki...

kelimeler...
rapunzel de sen de aynı gecede aynı sembolde kesişmişsiniz. ne ilginç...

ben kişisel tarihimde sözcüklerden çok uzlaşılmış sessizlik dediğim şeylere güvensem de, biliyorum ki oraya varabilmek için kelimelerden geçmek gerekiyor.
aynı dile varabilmek için özenle seçilen, üzerinde emek verilen kelimelerden...sonra o noktaya varınca, belki kelimeler gereksiz kalabiliyor.
müke'nin diliyle bir örnek verirsek...sen "istanbul" diyorsun. karşındaki "ben de seni madagaskar" diye cevap veriyor. üçüncü bir seyirci için tümüyle anlamsız bu diyalog, kesişmez sanılan iki paralel doğrunun, belki o henüz algılamada pek başarılı olamadığımız, boyutlardan birinde kesişmesi oluyor.

o "biri"nin ağzından çıkan kelimelere ne olursa olsun inanmak, sahiden kelimelerin gücünden mi yoksa bizim o "biri"ne inancımızın gücünden mi..yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan...(evet bu yumurta, senin yumurta :))