25 Aralık 2012 Salı





Mektup almayı birçok kişi sever...ama ben yazmayı da sevenlerden oldum hep..(hala, evet hala !) ...sakladığım bir sürü mektuplar var...zaman zaman dönüp okuduğum...bazı mektuplar o kadar canımı yakmış ki...bi kere daha okumaya cesaret edememişim ama, kutusunda yerinde saklı tuttuğum...

Yukardaki mektup ise, 4.5 yaşında Amerika'da yaşayan yeğenim, Leyla'dan geldi..içim gitti tabii ki....hele hele Türkçe az biliyorken...kalemle yeni tanışmışken...harfleri yeni yazmaya başlamışken... kalbinin dilinde yazması...

"biz seni çok düşledik".........ne kadar içten bi cümle....henüz kalıplara girmemiş....

kaç kere böyle hissedip yazamadık belki...2013 yılı için (dün ki yazıımın devamı) bir temenni daha : umarım tüm içinizden geçen cümleleri yazılı ya da sözlü söyleyebileceğiniz bir yıl olur...bu sefer, kaçmadan....utanmadan...

2013 yılı, hepimizin düşledikleriyle geçirmesi dileği ile...

: )


24 Aralık 2012 Pazartesi



Bir yıl daha bitiyor...bu hüznü azaltmak için sanırım yılbaşı süsleri ....biraz umut vermek için biraz da olmayan şeyler için "suç sende değildi" avuntusu....

Yediğimiz yuttumuz yalanlarla, söylediğimiz yalanlarla, umutların boş çıktığı, harika süprizlerin olduğu, beklentilerin biraz daha beklediği bir yıl....babamsız ilk yılım....
......
2013'e çok yüklenmemeyi planlıyorum bu yıl ! : )  duaların bi kısmını ben yapayım dedim...ve ilkini de dün gerçekleştirdim....orkideye bayılırım...hediye gelmesini çok istedim...bekledim...bekledim... ama gelmedi.. dün nihayet aldım kendime...işte 2013 mantığım bu olsun dedim..

size de tavsiyem...başkası alsın/ yapsın/...vs diye dua edeceğinize kendiniz yapın...geriye zaten dua edeceğimiz bir sürü şey kalıyor...  : )



21 Aralık 2012 Cuma




evet....veeee  o gün  !! derler ya...öyle ...bu gün 21 Aralık...Maya takviminin sonu...bu son'dan sonra ne olacak....

benim, takvimimin sonu 30 Aralık 2011'di...babamı kaybettiğim gündü....ve o günden sonra yeni bi takvim başladı....

bu gün birşeylerin olup olmayacağına inanmak'dan farklı olarak Şirince'de olmak isterdim... dil - din -ırk farketmeden herkesin bi amaçla orda olduğu o büyük renkli kalabalıkta....meyve şaraplarınu yudumlayıp (özellikle ahududu şarabını çok özledim..) o muhteşem köyün havasını koklamak..

......belki gerçekten öyle bir köyde olmadığımız için...öyle enerjisi olan...huzur veren bir yerde yaşamadığımız için, zaten bize her gün kıyamet......

umarım, 21 Aralık 2012, Türkiye Saati 13:11 'den sonra, herkesin kalbindeki kıyamet son bulur....